Sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunma ve gençleri bu yönde harekete geçirmeyi amaçlayan girişimlerin parçası olan toplantının açılış konuşmasını yapan ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sibel Zorlu, iş dünyasının ve toplumun sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığını artırmayı ve bu konudaki iyi uygulama örneklerinin çoğalmasına katkıda bulunmayı önemsediklerini belirtti. Sürdürülebilirlik Elçileri Programı’nı AB Türkiye Delegasyonu tarafından Bilgi Merkezi olarak belirlenmiş tek sivil toplum kuruluşu olan ESİAD’ın paydaşlarıyla birlikte hayata geçirdiklerini söyleyen Zorlu, “Global Compact Ege Platformu yürütücülüğü de yerine getiren ESİAD’ın tüm faaliyetleri sürdürülebilir kalkınma anlayışına dayanıyor. Sürdürülebilirlik çok boyutlu bir kavram. Pek çok alanda bunun yansımalarını görmek mümkün” dedi.
İhtiyaçları karşılarken gelecek nesilleri düşünme anlayışı
Sibel Zorlu, doğrusal ekonomi olarak bilinen, “al-kullan-at” ekonomi modelinin artık uygulanabilir olmadığının anlaşılmasının ardından, 1990’lı yıllardan sonra dünya uluslarının sürdürülebilirlik arayışına girdiğini, 2000’li yıllara gelindiğinde, dünya liderlerinin BM çatısı altında Sürdürülebilir Kalkınma İçin 2030 Gündemi üzerinde
uzlaştığını hatırlattı. Zorlu, “böylece tüm dünyada kalkınmanın yönü daha sürdürülebilir rotaya evrildi. Bu kapsamda tanımlanan 17 SKA altında toplamda 169 hedef bulunuyor” diye konuştu. Sürdürülebilir kalkınmanın kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken gelecek nesilleri düşünme anlayışına dayandığına işaret eden Zorlu, “Bir başka ifadeyle gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılama imkânlarını riske atmamak gerekiyor. Sürdürülebilir üretim ve tüketime geçilebilmesi, ancak farklı ölçeklerde işbirliği ve ortak sorumlulukla mümkün” dedi.
Ünal: Tanımlanamayan ölçülemez, ölçülemeyen yönetilemez
İzmir Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Lütfi Ünal, konuşmasında, yürüttükleri sürdürülebilirlik çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sürdürülebilirlik kalkınma hedeflerinin eyleme dönüştürülmesi için çalıştıklarını söyleyen Ünal, “ekiplerimiz bütün üst politika belgelerini tarayarak birimlerimiz tarafından ne kadar uygulanabildiğini ne kadarının gerçekleştirilebildiğini değerlendiriyoruz. Tanımlanamayan şey ölçülemez, ölçülemeyen şey yönetilemez düsturu ile çalışıyoruz” diye konuştu.
Yavuz: Sürdürülebilir kalkınmanın motivasyonu iklim krizi oldu
İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Mehmet Yavuz da sürdürülebilirlik konusunda İzmir özelinde neler yaptıklarını anlattı. İzmir’de çok güzel bir hava olduğunu söyleyen Yavuz, “Ancak bu ayda 17 derece günlük güneşlik bir hava normal değil. İklim krizinin etkisini yaşıyoruz. Sürdürülebilir Kalkınmanın arkasındaki motivasyon tam da bu çevreye verilen zararı durdurmak ve onarmak” dedi.
Eken: İnsanın doğa ile uyumu koptu
İzDoğa Yönetim Kurulu Başkanı Güven Eken ise insanın doğa ile uyumunun koptuğunu ve insanlığın yeniden doğa ile uyumlu hale gelmesi gerektiğini söyledi. Hayatın DNA’sında ortaklaşma ve uyum olduğunu anlatan Eken, “DNA’nın işleme biçimini hayatın her alanına taşımak zorundayız. Bunu yaptığınızda sürdürülebilirliği sağlamış olursunuz” dedi. İnsanın kendi kendini hasta ettiği bir mutasyon çağında olduğunu vurgulayan Eken, “Ben diyen bir insan tasarımı var, bu durum doğal değil. Yeryüzündeki tüm canlılardan çok farklıyız. Bunun sonucu yoksulluk, açlık, savaşlar, iklim krizi ve yok oluş. Bunun çözümü DNA yapısındaki ortaklaşma ve uyuma dönmemiz gerek” diye konuştu.
Amaç gençleri harekete geçirmek
Sürdürülebilirlik Elçileri Programı, AB Yeşil Mutabakatı sonrası iş dünyasının sürdürülebilirlik alanında ihtiyacı olan insan kaynağını yetiştirmenin ve aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma amaçlarına katkıda bulunmak için gençleri harekete geçirmenin amaçlandığı bir çalışma. 5 günlük program boyunca, “Sürdürülebilirlik Yetkinlikleri” konusunda özel tasarlanmış eğitim alacak olan gençler, teorik eğitim sonunda 27 Ocak tarihinde projelerini sunacak. Gençler, kamu ve özel sektörde sürdürülebilirlik ofisleri bulunan iş yerlerinde saha deneyimi elde edecek, kariyer fırsatları yakalayacak.
